Küçük apartmanın çığlıklarla inlediği o anı hatırlıyorum. O ayaklarını titretirken, ona bağırmamasını söyledim. O da bana “Lütfen yapma” diye yalvarmaya başladı. Ama artık çok geçti, benim olacaktı. Gözlerini götünden sikmeye hazırlanırken, o hala “Yok” desede, bana teslim oldu ve sikişmeye başladık. Götünden sikmeyi bıraktım, amına girecektim. “Dur, ben bakireyim” dedi. Ama yatağa kan izi rujlu dudaklarıyla sikmeye devam ederken, ben kendimden geçiyordum. Gerçekten muhteşemdi.”Sen de az değilmişsin baldız, ne hünerlerin varmış öyle!” dedim. Nilay, sikimi yalamayı bıraktı ve donunu çıkardı. Sırtüstü uzanarak ayaklarını ayırdı ve “Hadi enişte, biraz da sen yala!” dedi. Benim gözüm ise baldızın yeni traşlı, kaymak gibi amcığındaydı. Tam bastırdığım anda, Ahmet bozuldu. O da gülmeye başladı. Faruk ise, “İşte böyle patavatsız olursan bazen bozulursun,” diyerek Ahmet’le dalga geçiyordu. Ahmet ise altta kalmamak için, bana dönüp “Fermuarını çekerken neden tüylerim diken diken oldu, etkilendim mi acaba?” diye sordu. Her zamanki gibi buz kesildi.

Pornoyu Yorumla

Mail adresinizi kimse göremez. * İşaretlenmiş alanları doldurunuz.

*